Tasarımcı Tuvana Büyükçınar Demir’in 2012-2013 Sonbahar-Kış sezonu koleksiyonu “Ciddiyet Parodisi” ile 100 yıllık geçmişi olan modanın tozlu hikayesinden ilham alıyor.
Savaş sonrası yeni bir dünya…
Estetik kavramının yeniden hayata dahil olduğu; kadının kadın olmayı hatırladığı, belki de öğrendiği bir dönem. Mecburiyet gerekçesiyle edinilmiş, derbeder kılıklardan sıyrılıp vücuda övgünün başlangıcıdır bu dönem…
Aradan neredeyse 100 yıl
geçmiş ama modanın bu tozlu hikayesi dillerden hiç düşmemiş, kendini
tekrarlamış durmuş. Tek fark, kadınlar artık ihtiyaçlarına değil
değişken ruh hallerine sarılır olmuş. Bir gün kumaşlar bedenini övsün
isterken, bir başka gün erkeklerden rol çalsın istermiş.
Yıllar boyu popüler kültür daimi bir devinim içindeyken moda da her yenilikten nasibini alırmış. Bugün ise tükenmeye yüz tutmuş her kavram gibi; boşluklar ve ihtiyaçlar yeni uzmanlıklar doğurmuş. Birileri kadınların değişen ruh hallerine aldırmaksızın, kurallar koymuş sarılmak istediklerine. Anlatacak bir macerası, sabitlenmiş fikirlere yeni bir yorumu olan tasarımcı Tuvana Büyükçınar Demir, normatif bir elitizme dönüşen bu tuhaf uzmanlıklara sessiz kalmayıp, adeta bir “Ciddiyet Parodisi” yazıp yönetiyor.
etek harikaymışşş
YanıtlaSilhttp://semforever-semforever.blogspot.com/